Sarıkaya ailesi olarak kendi yemediğimiz bir yemeği komşumuza misafirimize yedirmeyiz. Sadece ailemiz için bir kovan ile bal üretimine başladık. Sonrasında balımızı tadan konu komşumuzun da bu baldan istemesi üzerine bal üretimini en azından çevremize yetecek şekilde artırmaya karar verdik. Bu talepler sadece aylar içinde 5-6 katına çıktı.
Biz de bu teveccüh karşısında kayıtsız kalmadık ve Oğullarım Barış Sarıkaya ve Özgür Sarıkaya ile birlikte kovan sayısını artırmaya karar verdik. Bal üretiminin kolay bir şey olmadığını biliyorduk. Amatörce başladığımız bu üretimi yine doğal yöntemlere sadık kalarak profesyonelleştirdik. 50 Kovan arımız varken Oğlum Barış Sarıkaya’nın ısrarı ile Uluslararası Bal yarışmasına katıldık ve burada birinci olduk. Burada birinci olmak bizim bakış açımızı da değiştirdi. Ancak Ben Nizamettin Sarıkaya olarak butik bir işletmeye olmaya ve fabrikasyon üretim yapmamak için halen kararlıyım. Balımızı tadan insanlardan olumlu tepkiler aldıkça da yaptığımız işe olan saygımız devamlı olarak artıyor. Yapılan testlerde de balımızın Türkiye’deki birçok balın üzerine geçmesi, hatta ilk sıralarda yer alması, bizim bu işi butik olarak yapmamızın ne kadar doğru bir tercih olduğunu da göstermiş oldu.
Balımız için o kadar iddialıyız ki bizden bal alan bal severler istediği laboratuvarda bu balı analiz ettirebilirler. Çünkü başta da söylediğim gibi, aileme ve yakınlarıma yedirmediğim bir şeyi başkasına yedirmem. Amacımız balımızı yerken içinizde en ufak bir soru işaretinin olmamasıdır. Ülkemizdeki gıda terörü düşünüldüğünde ise bu yurttaşlarımızın en doğal tepkisi ve hakkıdır.
Bütün yurttaşlarımıza sevgiler sunuyorum
Nizamettin SARIKAYA
SARIKAYA ARICILIK